Loading

Risk ile aranız nasıl? Bu soruyu sorarken kendimde şunu farkettim, kelimenin kendisi bile değişik bir enerjiye, titreşime sahip.. Yani şunu kastediyorum, “papatya” dediğimde içinizde uyanan hislere bir dikkat kesilin.. Bir de “risk” dediğinizde canlanan hislere bakın.. Ne kastettiğimi anladınız sanırım,

Risk kelimesinin Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğündeki anlamına baktığımızda tanım şöyle:

“Bir zarara uğrama tehlikesi, zarar görme olasılığı.”

Ups! ZARAR – TEHLİKE bu iki kelimenin bir araya geldiği bir kavrama ne kadar sokulabiliriz ki? Tehdit sinyalleri çalıyor ve temkinli olma ihtiyacı doğuruyor. Bu tanımı sözlük anlamı ile olduğu gibi kabul ettiğimizde risk zaten alınması pek mümkün bir şey olmuyor. Her birimiz kendi hayatlarımızda risk’in bize göre tanımını yaparak, anlamlandırarak, risk ile kendi ilişkimizi belirleyerek yol alabiliriz. Bu nedenle ilk cümleme “Risk ile aranız nasıl?” diyerek başlamıştım. Kendi dünyamızda Risk ile ilişkilenme şeklimizi seçmemiz mümkün. 

Nasıl mı?
1. İnanç Sisteminizi Değiştirin
Risk ile ilişkilendirdiğimiz kelimelerden ve inanç sistemimizdeki kalıplardan yola çıkalım. “Risk tehlikelidir ve zarar görebilirim” kalıp inancı ile yol alamayacağımız ortada olduğuna göre bunun yerine bizi cesaretlendirecek yeni inançlar koyabiliriz. Birkaç örnek vereyim:

- Risk bir değişim aracıdır.
- Risk mucizelere açılan bir kapıdır.
- Risk alarak bu yolda yetkinliklerimi ve becerilerimi geliştirir, değişirim. 
Kafamızdaki, bilinçaltımızdaki inançları değiştirmek için bilinçli bir emek gerektiğini unutmayalım. Size risk ile yol aldıracak pozitif inanç cümlelerini yazıp her gün bunları tekrarlayarak, inanmayı seçerek başlayabilirsiniz. 

2. Ölçülü Risk Alın
Risk almak derken ölçüsüz, körü körüne her türlü riske atılmayı kastetmiyorum elbette. 

- Hesaplanmış, üzerinde çalışılmış, değerlendirilmiş, olası sonuçları gözden geçirilmiş;
- Kendimizi küçük tutmadığımız, göze almaya değer, büyümeyi ve gelişimi vaad eden risklerden bahsediyorum. 
Yani hayatımıza alacağımız risk bizi ateşleyecek ve motive edecek kadar büyük, sürekli tehdit altında hissettirmeyecek kadar da ölçülüp tartılmış olmalı. Bu sengeyi gözetmek sizin elinizde.

3. Konfor Hapishanesi’nden Çıkın
Peki illa da risk almalı mıyım diye soruyor olabilirsiniz. Risk alınmadan yaşanmış bir hayat “konfor” sunabilir. İstediğiniz değişimden uzak ve alışkanlıklarınızın hiçbir şekilde bozulmadığı rutine sadık bir hayat ise elbette, risk almadan da yaşanır. Yeter ki bu “kişisel bir tercih” olsun, risk almaktan korktuğunuz için mecbur hissettiğiniz zorunlu bir “konfor hapishanesi” olmasın. 

Her birimiz içimizde sonsuz bir potansiyel taşıyoruz. Pek çoğumuz bu potansiyeli keşfetme arzusu ile güdümleniyoruz. Gerek iş hayatında, gerek spor alanında, gerek özel hayatlarımızda, sosyal yaşamın içinde… “Kendimizi gerçekleştirmek ve tatmin” duygusunun getirdiği haz ancak kendi potansiyelimizi maksimize ettiğimizde açığa çıkıyor. Bu potansiyeli açığa çıkartmak da yetmiyor, bu potansiyel ile kendimiz dışında yani dış dünyada faydalı olabildiğimizde, bir etki yarattığımızda, insanlar için ve insanlar üzerinde olumlu izler bıraktığımızda ancak doyum alabiliyoruz ve gelişip içsel yolculuğumuzda ilerliyoruz. Bütün bunlara erişebilmek “risk alabilmek”ten geçiyor. Potansiyeli maksimize etmek bir değişim yolculuğu, değişim de konfor alanında gerçekleşmiyor. Değişim ve gelişim yolcusu iseniz, risk ile ilişkinizi güçlendirmeniz çok önem kazanıyor. 

4. Duruşunuzu Seçin
Risk aldığınızda, yolculuğa çıktığınızda “duruşunuzu” seçin. Artık yoldasınız, geri dönüş yok. Bu yolda hangi “duruş” size güç verecek? Birkaç örnek:

- Özgüvenli
- Başarıya inanan
- Yoluna sadık
- Kararlı

Duruş’tan kastım, üzerinize bir elbise gibi giydiğiniz niyetiniz aslında. Her sabah kalktığınızda tıpkı dolabınızdan o gün size iyi hissettirecek kıyafetler ya da aksesuarlar seçmeniz gibi. Duruşunuzu seçin, üzerinize giyin ve risk yolculuğunuza devam edin. Gün boyu seçtiğiniz duruşu kendinize hatırlatın, bundan güç alın. 

5. Motivasyon ve Destek Çemberi Oluşturun
Belki aileniz ya da arkadaşlarınız, ya da risk almayı seçen diğer girişimciler.. Bir şekilde sizin yolculuğunuzdan haberdar tuttuğunuz, zor zamanlarda destek aldığınız bir çemberiniz olsun. Bu yolda yalnız olmadığınızı hissettiğiniz anlar sizi yolda tutacaktır. 

Şunu da unutmayın ki evden çıktığımız her an farkında olmasak da risk alıyoruz. Hatta ülkemizde yaşadığımız deprem felaketleri gösterdi ki evlerimizde nefes aldığımız her dakika bile risk altındayız. Dolayısı ile riski bir tehdit değil, bizi geliştiren, hazırlıklı olmamızı sağlayan, değişim yolculuğumuzda bize yoldaşlık eden bir öğretmen gibi görmek işimizi kolaylaştıracaktır. 

Risk ile ilişkinizi yeniden yapılandırmak konusunda Koçluk desteğine de başvurabileceğinizi unutmayın! Lumos koç ve danışmanları her zaman yanınızda. 

Lemis Tuna Gülgün
 

5,0 Puan
1 kişi puan verdi

Bu yazıya daha önce hiç puan verilmedi. İlk Puanı siz verin!

01.03.2023 Lumos Eğitim & Dönüşüm

Yorum Yapın

İsim Soyisim *
Firma Adı
Yorumunuz *
Güvenlik Kodu *
Güvenlik Kodu
Bir arama yapın...